09 ARALIK 2021
Savunma sanayiinin gelişimi açısından üniversiteler ile eğitim, öğretim ve araştırmaya ilişkin iş birliğini geliştirme, belirlenen konularda ortak araştırma ve geliştirme projeleri başlatma, ortak konferans, seminer, sempozyum, çalıştay ve panel gibi bilimsel aktiviteler organize etme gibi iş birliği faaliyetleri önem arz etmektedir. Özellikle de kritik sektörlerdeki ihtiyaçların yüksek teknolojiye sahip, milli ve yenilikçi çözümlerle karşılanması için üniversite ve savunma sanayii arasındaki bilgi birikimi aktarımı ile birlikte, ortak Ar-Ge’ye dayalı milli teknolojilerin gelişmesi gerekmektedir. Savunma sanayii ve üniversite arasında ne denli uyumlu ve verimli bir iş birliği söz konusu olursa, ülke ekonomisine katkıları da o denli yüksek olacaktır.
Yapısı itibariyle üniversitelerde üretilen teorik ham bilgi doğrudan sanayide kullanılamaz. Aynı şekilde, sanayi kuruluşlarının pek çoğu yeni ürün geliştirecek veya ürettiği ürünü teknolojik açıdan daha üstün hale getirecek altyapıya sahip değildir. Dolayısıyla, taraflar arasında iş birliği kurulabilmesini sağlayacak birtakım arayüzlere ihtiyaç vardır. Bu arayüzü oluşturacak oluşumlar teknoparklar, Ar-Ge merkezleri, teknoloji transfer ofisleri ve benzerleridir.
Üniversite ve sanayi iş birliğine bakıldığında, dünyada farklı yöntem ve kavramların öne çıkmaktadır. Bunlardan ilki olan “cooperation”da, taraflar arasında birbirinden ayrılan amaçlar ile bilgi ve kaynak paylaşımı bulunmakta iken, “collaboration”da ortak hedefler ve vizyon paylaşımı vardır. İdeal iş birliği ise cooperation ve collaboration’ın bir arada bulunduğu modeldir. ASELSAN’ın bir problem ortaya koyarak bunu üniversitelerle çözmeye çalışması cooperation’a örnek teşkil ederken, Her iki paydaşın belirli bir fayda sağladığı durumlara örnek olarak sanayi doktora ve yüksek lisans programları, ortak bir araştırma altyapısının inşa edilmesi verilebilir. Pratikte, sanayiden aldığı gücü teoriyle birleştirebilen üniversitelerin temel görevi bilgiyi üretmek ve yaymaktır. Üniversiteler bilgi odaklı iken sanayi kuruluşları ürün odaklı bir iş birliği modelini tercih etmektedir. Sanayide seri üretim yapılırken üniversitelerde laboratuvar ölçeğinde üretim yapılmaktadır. Doğal olarak tarafların bu iş birliğinden kaynaklanan beklentileri de farklılık arz etmektedir ve dolayısıyla paydaşlar arasında sürdürülebilir bir iş birliğinin tesis edilebilmesi için kazan-kazan prensibi, güven, sürdürülebilirlik ve esneklik bulunmalıdır.
Üniversite-sanayii iş birliğinin ilk yönünü sanayinin ihtiyacına yönelik insan kaynağının yetiştirilmesi oluşturmaktadır. Üniversite-sanayi iş birliği kapsamında savunma sanayinin ihtiyaç duyduğu niteliklere sahip, uygulama ve beceri yetkinliği yüksek insan gücünün yetiştirilmesi ve istihdam odaklı politikaların oluşturulması amaçlanmaktadır. Savunma sanayi iş birliği ve kamu teşvikleri ile KOBİ’ler ve üniversitelerde insan kaynağı istihdamının artırılması sağlanmış olacaktır.
Üniversite ve sanayi iş birliğinin geliştirilmesi amacı üç aşamada tasnif edilebilir. Bunlardan ilki, üniversite ve özel sektör kuruluşları arasında aktif, gönüllülük esasına dayalı ve sürdürülebilir bir bilgi paylaşım sistemi oluşturmaktır. İkincisi, üniversite ve sanayi iş birliğinin geliştirmesi için ihtiyaç duyulan yasal ve finansal düzenlemelerin yapılmasıdır. Üçüncüsü ise sanayii beklentileri uyarınca üniversitelerin eğitim ve araştırma yetkinliklerinin arttırılması adına çalışmalar sürdürülmesidir. Bu bağlamda stratejik anlaşmalar ve ortaklık araştırma konularıyla ikili ihtiyaca yönelik mühendislik ve öteki alanlarda sertifikasyon eğitimleri yapılmakta ve mesleki eğitim programları oluşturulmaktadır. Yine, üniversite ve sanayii iş birliğinde stratejik yurtdışı lisansüstü programları açılmakta ve bunları tamamlayan akademisyenlerin ülkeye dönmesinin ardından üniversite ve sanayideki uygun görevlere yerleştirilmesi teşvik edilmektedir
Savunma sanayi şirketleri ile üniversite arasındaki bilgi transferinin daha sistematik hale getirilmesi için üniversite ve sanayii iş birliği ekosistemin ve yasal zeminin oluşturulması gerekmektedir. Her iki tarafın da uzun dönemde ekonomik değer yaratan insan kaynağı ve teknolojik gelişimin hayata geçirilmesi için sanayi bölgesinde yer alan üniversitelerin bilgi birikimlerinden azami ölçüde istifade edilmektedir. Üniversitelerin yetkinliklerinin, sanayii ile iş birliğine gidebilecek biçimde desteklenmesi amacıyla teşvik mekanizmalarının çoğaltılması ve bu amaçla da akademik girişimciliğin özendirilmesi önem taşır. Sonuç olarak toplumun bu iş birliğinden azami ölçüde faydalanması ve bu çıktıların sosyoekonomik etkilerinin artırılması mümkün olacaktır.
Kaynaklar
https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/3992
https://docplayer.biz.tr/16524771-Savunma-sanayiinde-universite-sanayi-isbirligi-uygulamalari.html